Eveeettt biricik oğlum 1 yaşına girdi... Yüzüne her baktığımda yüreğimi hoplatan, her hareketine, ağzından çıkan her sese hayran olduğum, bir gülüşüyle ömrümü aydınlatan biricik bebeğim "1" yaşında artık...
Demir Adam'ın doğum günü hazırlıklarına tam 3 ay önceden başladım, öncelikle 1 yaş doğum günü partileri hakkında ayrıntılı bir araştırma yaptım. Malum meslek hastalığı araştırmadan hiç bir iş yapamıyorum. Konuyla ilgili bilgisayarımda klasörlerimi oluşturdum. Türkiye ve diğer ülkelerdeki parti fikirlerini inceledim. Abartmıyorum bu dediklerimin hepsini yaptım! Sonra da başladım çalışmaya...
Malum artık partiler tematik bir yapı içerisinde!!! Önce temanızı belirlemeniz gerekiyor, ona göre tüm süslemeler şekilleniyor. Demir Adam'ın doğum günü temasını "fil" olarak belirledim. Nedeni ise içimdeki gizli fil hayranlığı sanırım!!
Bir gün çok sevdiğim bir öğrencim bana üzerinde keçeden filler olan bir müzik kutusu hediye etti. Bu keçeden fil uzun süre okuldaki panomda takılı kaldı, daha sonra başka bir öğrencim ben hamileyken bana "hocam siz fili çok seviyorsunuz diye size bunu aldım" diyerek filli bir nazar boncuğu hediye etti. Birden durdum ve düşündüm. Ben fili çok mu seviyordum gerçekten. Öğrenciler böyle bir kanıya nasıl varmışlardı. Hem ben zürafayı daha çok sevmiyor muydum? Zürafa gibi uzun boyunlu, koca gözlü, uzun kirpikli zarif bir hayvan dururken ben dobik dobik fil sevecek değildim heralde!! O gün okuldan çıkarken anahtarlığım gözüme ilişti. İki tane filli anahtarlığım vardı! Aaa dedim "evet yaaa o yüzden benim fili sevdiğimi düşnüyorlar!"
O sıralar en büyük zevkim bebek kıyafetleri almaktı. Her gün aldığım kıyafetlere bakıyor, bebeğimin onları giyeceği günleri hayal ediyordum. O gün akşamda bu kıyafetleri inceleyip eksik listesi yapmaya çalışırken bir de ne göreyim oğluma filli hastane çıkışı almışım. Akabinde filli penye battaniyeler, filli badiler, filli tulumlar dikkatimi çekti. Üstelik odasındaki duvar kağıdında da filler vardı! Dahası mama takımı, önlükleri heeeppp filliydi!! O güne kadar içimdeki fil hayranlığının farkında olmadan yaşamışım! Evet ben dobik dobik fil seviyormuşum meğer!! Madem bu bebeğin her şeyinde fil var temamız fil olsun dedik ve başladık çalışmaya... Bir de puantiyeye bayılırım. O nedenle basılı materyallerimize puantiyeyi de eklemeyi unutmadık! Bu basılı materyallerin oluşturulmasında bizim Cake Boss'un emeği çok. Burdan ona kocaman bir alkıışşş, ıslıklar, öpücükler... :) Ben de 3 ay boyunca "Demir Adam" uyudukça kestim, yapıştırdım, kapladım...
Bakalım oğlumun ilk partisini beğenecek misiniz?
İşte ilk olarak karşınızda davetiyemiz..
Davetiyenin üstündeki yazılar resmi mi olsun, çocuğun ağzından mı olsun polemik konusu olsa da en sonunda biraz resmi olsun dedik ve davetiyelerimiz gönderdik..
Demir'in doğum gününde ailecek konseptimize uyalım istedim ve aynı deseni kumaşa bastırdım. Bu kumaştan dede ve anneanne işbirliğiyle papyon, kravat ve taç yapıldı. Buradan anneanne ve dedeye de kocaman bir alkıııııışşş!!:)
Daha sonra bu baskı işlerini nasıl ve nerde yaptım, parti hazırlayacak olanlar nacizane önerilerim neler olacak ayrı bir post olarak hazırlayacağım;) İşte karşınızda papayon, kravat ve taç... Nasıl beğendiniz mi?
Masa düzeni içinse tabakların içine "Hoşgeldiniz"kartı hazırladık. Temamıza uygun peçetelikler ve Amerikan servisler hazırladık. Patlamış mısırımızı çok fazla hazırladığımız için sunum masasının dışında konuklarımızın masalarına da yerleştirdik.
Masalara bir de oğlumuzun resimlerinden koyduk:)
Mekanın çeşitli yerlerine "Hoşgeldiniz", "Demir Adam 1 Yaşında", "İyiki doğdun Demir" yazılarını astık:) Astık diyorum ama bunları asan canım abim ve Olga Ablam:) Çoookk teşekkürler:)
Pastasız olur mu hiç? Pastayı da Demir'in Ayşegül Halası yaptı.. Ayşegül'e de buradan ıslıklar, alkışlar, bravoooo nidaları gönderiyorum :) İşteee Demir Adam'ın pastası..
Tabi ki annesi de kurabiyeleri yaptı..:)
Paketleyip, sunuma hazır hale getirdim..
Aslında hayalimde kocaman bir şeker masası hazırlamak vardı, tüm hazırlıklarımda o yöndeydi. Mekan sahibiyle bu konuyu konuşup, masayı bile ayarlamıştık. Fakat son gün bu partiye en büyük köstek mekan sahibesinden geldi, ona da bu partinin perde arkasını yazdığım postumda yer vereceğim. Neyse küçük masa verilince ben de hayallerimin şeker masasını bölmek zorunda kaldım. Ama olsun böyle de fena olmamış ne dersiniz? Önce şeker masası için dev bir poster hazırladık.
İşte mini şeker masamız:) Şeker masamızda drajeler, çikolatalar, kurabiyeler, bir de cupcakelerimiz var. Cup cakelerimizi de İsmihan Hoca yaptı. Çoooookk lezzetli ve şıklardı. İsmihan Hocam'a burdan milyonlarca teşekkür ve öpücük gönderiyorum :)
Drajelerin tam önüne oğlanımın resmini koydum:)
Bunlar da üşenmeden kapladığım çikolatalar..
Bunlar da Küçük çikolatalar..Bunları kaplamak gerçekten çok zaman alıcıydı, ama hepsi şeker masasında yerini aldı :)
Peki sizce bu masanın önünde asılı olanlar ne? Bu araştırmalarım sırasında en çok hoşuma giden fikirdi. Farklı yüz ifadeleriyele "Demir Adam" :)
Farklı yüz ifadelerini bir başka yerde daha kullandım. Pipetlerde!!!
Önce bayrakları kestim, sonra farklı yüz ifadelerini bu bayraklara yapıştırdım. Bunarı kesmek gerçekten zordu. miniminicikler. Farklı yüz ifadeleri çalışmamda bana yardımcı olan, Çitlenbiğim, Sibel Hanım, Bahar ve Burcu sizlere onyüzbinmilyon öpücük:)
Şeker masası yeterince büyük olmayınca limonata, mısır ve emek emek kaplayıp, 3 kat tülle kapaklarını sardığım su şişelerim bir başka masada yerini buldu:)
Olga Abla (Abimin eşi) bir gece önce tam 3 kg. mısır patlattı konuklarımıza... İnanılmaz lezzetliydi... Olga Abla'ya da çoookkk kocaman bir alkış eşliğinde öpücüklerimi gönderiyorum :)
Bu arada mısır kutularını kesmek ve katlamak 3 günümü aldı ama şimdi resimlere bakınca iyi ki yapmışım diyorum:) Yiyeceklerin üstündeki Demir yazıları, kulağında 1 yazan fil desenlerini ise eşim teeeekk tek tasarladı! İyi ki mühendis koca almışım hihiii hiii:)))
Demir'in 9 ayı panosunu da bu masanın arkasına koyduk...
Gelelim 3. masamıza. Bu masada misafirlerimize hediyelerimiz var. Malum Demir Adam tam bir centilmen (!) olduğu için partisine gelen bayanlara bisiklet sepet içinde menekşeler hediye etti...
Bu menekşe dolu sepetleri yemek masalarında dekoratif olarak da kullandım. Bu çiçekler bence Ankara'nın 1 numaralı çiçekçisi olan MyGarden'dan.. Mümin Bey konuklarımız için en taze menekşeleri elleriyle seçip sepetlere yerleştirdi... Mümin Beyi' de alkışlayalım mı? :)
Bu resimde masanın iki kenarına bağlanmak üzere gelen uçan balonlarımız.. Bağlandıkları yerde 10 sn durduktan sonra uçuuuppp gittileeerrr... Zaten bu balonları ne zor zahmet aldık ama, bir poz bile veremeden nasıl uçup gittler kamera arkası postumda anlatacağım!!
Eveeett gelelim bu partinin en can alıcı noktasına. Biliyosunuz son dönemde favorim pop kek! Oğlumun doğum gününde de bir pop kek atölyesi yapmaya karar verdim. Yıllar önce almayı çok istediğim fakat eşimin engellemeleriyle vazgeçtiğim daha sonra bana Dileğim tarafından hediye edilen çikolata şelalem kaldırıldığı dolap köşesinden çıkacaktı sonunda:) Dilek'e burdan tekrar teşekkürlerimi gönderiyorum. Çikolata şelalem olmadan nasıl yapılacaktı bu atölye! Serde akademisyenlik var ya hemen bu atölye çalışmasına bir de slogan buldum ve eşimle birlikte bir poster hazırladık! :)
Yaratıcılık lezzetle buluşacaktı!! Pop kekleri biz yapıp getirecektik, sonra pop kekler önce çikolataya, sonra da damak zevkinize uyan herhangi bir yiyeceğe batırılacaktı!! Veee oldu:) Ama bu atölye çalışması sonunda katılımcılara sertifika yerine booolll kalori verildi :))) Bu arada o günün sabahı biz pop kek yapamayacağımız için pop kekleri de kayınvalidem yaptı. Çookk lezzetlilerdi çoookkk:) Kayınvalideme de buradan teşekkürlerimi, öpücüklerimi gönderiyorum...
Çikolata olarak Eti Karam Gurme Acılığı Azaltılmış Bitter Çikolata kullandım. Müthiş oldu. Her çikolata bu kıvamda erimiyor çünkü. Bir de gerçekten çok lezzetli...
Çilek, çikolata-çilek uyumuna bayılan, ve çilek mevsimi yeterince çilek yiyemeden geçecek diye her sene bir panik olan benim için masada yerini aldı...
Mide fesatına neden olmayalım diye pop-keklerin üstü için hazırladığım yiyecekleri 10 çeşitle sınırlı tuttum.
Bir de her masa da olduğu gibi bu masaya da oğlumun resimlerini ve fiil şeklinde dekoratif objeleri de koymayı ihmal etmedim.
Partinin sonunda önce Demir için hazırladığımız filmi izledik. Biraz yüklü bir dosya olduğu için burada paylaşamıyorum ama en kısa zamanda dosya boyutunu küçültüp sizlerle paylaşacağım. Sonra da pastalar yenirken birbirinden güzel olan hediyelerimizi açtık..
Bu minik ayakkabılar da oğluma Gülin Halası'ndan hediye..Gelmen bile yeterdi halası;) Ama ayakkabılarda çok güzel iyi ki almışsın :)))
Doğum gününe gelen, bu özel günümüzü bizimle paylaşan tüm akraba ve dostlarımıza milyonlarca kere teşekkür ediyorum.. Evet Demir belki bu doğum gününü hiç hatırlamayacak ama ben hiç bir anını unutmak istemiyorum.
O ilk güldüğü an bizi ne kadar heyecanlandırdığını, ilk anne baba deyişinin bizi ne kadar mutlu ettiğini, duygulandırdığını hatırlamayacak belki ama heeeppp bizim anılarımızda tazecik yaşayacak. Bu doğum günü bizim Demir Adam'la geçirdiğimiz ilk yılın kutlamasıydı aslında, "Anne Baba" sıfatıyla geçirdiğimiz muhteşem anılarla dolu ilk yılın kutlaması...Gelen, arayan ve bu yazıyı okuyarak bu özel günümüzü bizimle paylaşan herkese, papyonunu ve yeleğini çıkararak kendini dağıtmış Demir Adam'dan kocaman bir alkıııııııışşşşş!! :)