İnsan
hamile olduğunu öğrendikten sonra hep bebeğine sağlıkla kavuşmayı istiyor, onun
için planlar yapıyor, alışverişler yapılıyor, odalar hazırlanıyor… Çok tatlı
heyecanlar bunlar fakat doğumdan sonrası pek de umulduğu gibi olmuyor. Çünkü problem
uyku değil hormonların sizi dengesiz bir insan haline getirmesi…
Lohusa
sendromumu çok çaktırmamaya çalışarak ama içimde fırtınalar koparak yaşadım.
Beklediğimden önce doğum yapmak da sanırım bazı duygularımı iyice
körükledi. Bir kere olur olmaz durumlarda
ağlama krizlerine kapılma durumu var. Ben ilk ağlama krizime eve geldikten
sonra lavaboya gidince kapıldım çünkü doğumdan önce aklıma idrarımı
tutamadığımı zannederek geçirdiğim dakikalar
geldi. Daha sonra ertesi gün Demir’i doktor kontrolüne götüreceğimizde
ben bir bebekle nasıl dışarı çıkacağım, yanıma ne alacağım diye ağladım,
doktordan dönerken Allah’ım nasıl büyüyecek diye ağladım, süt pompasının kablosunun
çıkık olduğunu fark etmeyip süt sağmaya çalışırken sütüm kesildi diye ağladım,
hastanede giydiğim geceliği görünce ağladım, bebeğimin altını düzgün bağlamayı
beceremiyorum diye ağladım, pişik oldu diye ağladım, odası gelmeden doğum
yaptığım için bir dolabı bile yok diye ağladım, oğluma doğum kurabiyesi
yapamadım diye ağladım, göbeği düştükten sonra o göbeği kaybettim sanıp
ağladım, kıyafetlerim olmuyor diye ağladım…. Bu liste uzaaaarr gider. Hormonlar
insanı ne hale getiriyor önce bu bebeğe nasıl bakıcam diye ağlıyorsunuz, sonra
da benden iyi kimse bakamaz diye!! Ah ahh ne çektin be Aykut!!:)) Benden o
dönem ne çektiniz be anne-baba!!:))
Yeni
doğum yapmış annenin öncelikli sorunlarından birisi süt oluyor. Geldi gelmedi,
yetti yetmedi. Bu sadece annenin değil etraftaki yakın uzak herkesin meselesi
haline geliyor. Telefonla tebrik için arayanların bile ilk sordukları soru anne
sütü alıp almadığı. Mama da alıyor dendiğinde “niye sütün yetmiyo mu” sorusu
geliyor. İşte o soru var ya insanı beyninden vuruyor. Sanki size küfredilmiş
gibi hissediyorsunuz. Bir arkadaşım
çocuğuna anne sütü veremediğini anlatırken ağlamıştı. O anda onu hiç
anlayamamıştım. Ne var canım mamayla da gayet sağlıklı büyümüş diye
düşünmüştüm. Onu anlamak için anne olmam gerekiyormuş.
Aslında
erken doğum yapmama rağmen sütüm hemen gelmiş ve oğlum da emmeye başlamıştı.
Fakat 3 kg’a ulaşana kadar mama takviyesi de yaptık. Daha sonra doktorumuz
benim sütümün yeterli olduğunu mama vermemem gerektiğini söyledi. Söyledi ama
bizim Demir Adam mama kesildikten sonra memeye yapıştı. Evet kelimenin tam
anlamıyla yapıştı. Saatlerce emiyordu, süt var yok fark etmiyordu. Tabi durum
böyle olunca etraftaki herkes bu çocuk doymuyor mama verelim demeye başladı.
Benim ise sütümün yetmediğinin vurgulanmasına tahammülüm hiç yoktu!! Mama
vermedim, baskılara yenilip verdiğimde ağladım! Nitekim mama versem de vermesem
de tam 2 ay memeye yapışık yaşadı. Tam doktorun dediği gibi üçüncü ayın sonunda
memeye olan bağı acıktığı zamanlarla sınırlandı! Ama o 2 ayın zorluğu
anlatılmaz yaşanır. Her daim memenizi emmek isteyen, size muhtaç bir canlı var,
dışarıda da akıp giden bir hayat… Alın size sendrom!!!
Bu
yazıyı okuyan yeni anneler size sesleniyorum, doyuyor merak etmeyin, istediği
sadece sizin sıcaklığınız, size daha yakın olmak, güvende hissetmek. Sakın
kucağa alışır diye düşünmeyin. Biliyorum etraftaki herkes kucağa alıştırma
deyip duruyor. Siz onlara direnin, çünkü bebeğin yegane ihtiyacı sizin kucağınız,
sıcaklığınız, kokunuz… Ancak bu şekilde güvende ve huzurlu… Bırakın kucağınızda
kalsın, kokusunu içinize çekin, yumuşacık yüzünü, minicik ellerini okşayın..
Bırakın dışarıdaki hayat aksın gitsin. Siz bebeğinizle o sarmaş dolaş, iç içe
dakikaların tadını çıkarın. Çok değil bir sene sonra yürümeye başlayınca siz
kucağınızda dursun isteyeceksiniz ama o gelmeyecek. Kapatın kulağınızı çevrenizdekilere
ve bebeğinizi sarın sarmalayın, doya doya öpün koklayın…
Bu
yazıyı okuyan anne adayları şimdi de sizlere sesleniyorum! :) Hamilelik çok
hızlı geçiyor, içindeyken hiç bitmeyecek gibi geliyor ama doğumdan sonra ne
kadar çabuk doğum zamanınızın geldiğini düşünüyorsunuz. Hamileliğiniz sürecinde
doğum sonrası planlarınızı mutlaka yapın. Öncelikle doğumdan sonra da bir
müddet hamile kıyafetlerinizi giymek zorunda kalacağınız gerçeğini unutmayın.
Göbeğiniz birden küçülüp, basenleriniz daralmıyor. Bunun için zaman lazım…
Unutmayın doğumdan sonra altı aylık hamile gibi görünmeye devam edeceksiniz ama
ödemler, şişler elbette kaybolacak biraz sabır gerekiyor… O nedenle
kıyafetlerinizi emzirmeye uygun olarak seçin ve mutlaka doğumdan sonra
bebeğinizle dışarı çıkarken giyeceğiniz kıyafetler hazır olsun. Mümkünse önden
düğmeli, kolay açılıp kapanabilen cinsten olsun ki zaten acemi olduğunuz
emzirme eylemine bir de düğme krizi karışmasın. Bebekle dışarı çıkmam diye asla
düşünmeyin en basitinden ilk haftalar rutin doktor kontrollerine gideceksiniz
ve muhtemelen minik yavrunuz arabada emmek isteyecek.
Ben
ilk doktor kontrolüne giderken hamile elbiselerimden birisini giymiştim. Sıfır
yakaydı!! Hastanede bizimki yaygarayı basınca emzirmem gerekti. Bu arada Demir
çok zor emdiği için hemşire bana emzirme danışmanlığı vereceğini söyledi. O
sıfır yakanın içinden göğsümü çıkarma çabalarımı hatırlıyorum da takdire
şayandı doğrusu!!! O nedenle daha da büyüyecek göğsünüzü düşünerek V yakalı, ya
da düğmeli kıyafetleri edinmeyi ihmal etmeyin.
Hamile
anneler için bir diğer önerim ise bebeğinizi hangi çocuk doktorunun rutin
takibine götüreceğinizi mutlaka araştırın. Çünkü doğumdan sonra her ay düzenli
takip edilmesi şart. Hamileyken insan bunu da düşünemiyor…
Bir
de anne bakım çantanızı da aklınız henüz başınızdayken hazırlayın derim. İçine
ne mi koyacaksınız:
-Altını
değiştirirken kullanacağınız bir alez
-Bebek
bezi
-Yeni
doğan için ıslak pamuklu mendil
-Pamuk
-
Tülbent
-Yedek
kıyafetler (atlet, tulum, çorap)
-Penye
battaniye
İlk
etapta bunlar yeterli. Daha sonra çocuğunuzun ihtiyacına göre emzik, biberon,
vb. koyabilirsiniz.
Anne
bakım çantanız ve kıyafetleriniz hazır olursa ilk doktor gezmeleriniz daha
rahat olur diye düşünüyorum.
Bir
de unutmadan emzirme önlüğü edinmeyi sakın unutmayın. Yüzyılın icadı! Boyun
kısmı ayarlananlardan almanızı tavsiye derim. Hamileyken boynunuzdan geçirerek
birkaç deneme yapmanın da zararı olmaz. İlk denemeniz bebekle olacaksa da bunu
önce evde denemenizi tavsiye ederim, çünkü ilk denemelerde gizlemek istediğiniz
kısımlar konusunda pek başarılı olamıyorsunuz ona göre!!:)